Page 1 of 2 12 LastLast
Results 1 to 10 of 11
Like Tree1Likes

Thread: Bir Menajer, Bir Kulüp, Yirmi Bir Sezon, Bin Karşılaşma, Kırk Kupa.

  1. #1
    Newbie
    Join Date
    Oct 2017
    Posts
    25

    Bir Menajer, Bir Kulüp, Yirmi Bir Sezon, Bin Karşılaşma, Kırk Kupa.

    Merhaba. İlk defa, yep yeni bir serüven olarak 2017 tarihinde başladığım bu oyunda; on dokuz ay, 21 sezonluk kazanımlarım ve istatistiğimi paylaşıma sunmak istedim.
    Tek kuruş para yatırmadan, oyun açığı kullanmadan, usulsüzlük yapmadan kulübü getirdiğim seviye ve kulüp kaynaklarım resimlerde görüldüğü gibidir.
    Bin maçlık bir süreç daha yaşar mıyım? Oyunu bırakır mıyım? Bilmiyorum. Geçirdiğim bu süre zarfında oyundan kısmen keyif aldım. Tabiri caizse; kanser eden mağduriyetleri zaman zaman yaşadım, hala da yaşamaktayım. İnanıyorum ki her oyuncu da yaşamaktadır. Fakat buna rağmen keyif almadığımı söyleyemem. Yani, yakınlarda oyunu bırakma gibi bir planım yok.
    Futbola dair her ne varsa konuşarak ve seviyeyi düşürmeden tartışarak -atışarak- keyif alınabileceği fikrindeyim. Konuşalım, seviyeli tartışalım, rekabete girelim, paylaşalım. Herkes bu başlık ya da oluşturulacak genel bir başlık üzerinden başarılarını paylaşıma sunsun. Futbolun -bu bir oyun da olsa- bu unsurlarla birlikte daha keyifli olduğunu düşünüyorum. Hem bu vesile ile bilgi birikimlerimizi de bir birimize sunmuş oluruz. Daha başarılı olmak için hem yöntemler sunulmuş, hem de sebepler olgunlaşmış olur. Oyun daha keyifli, daha da keyifli olur.
    Çok uzatmış olabilirim, k. bakmayın. Herkese bol şans ve başarılar dileyerek resimlerle mesajı bitirmek istiyorum.

    Bir Menajer, Bir Kulüp, Yirmi Bir Sezon, Bin Karşılaşma, Kırk Kupa.-screenshot_20181031-003429_top-eleven.jpg
    Bir Menajer, Bir Kulüp, Yirmi Bir Sezon, Bin Karşılaşma, Kırk Kupa.-te-jpg.jpg
    Last edited by İsmail; 10-30-2018 at 11:17 PM.

  2. #2
    Turkish Forum Moderator Ercan Mehmet Minkil's Avatar
    Join Date
    Nov 2014
    Location
    Turkey
    Posts
    2,825
    Başarılarınızın devamını diliyoruz.
    İsmail likes this.

  3. #3
    aic
    aic is offline
    Newbie
    Join Date
    Nov 2018
    Posts
    2
    Merhabalar,

    Yabancı forumlarda çokça şey yazılıp çiziliyor fakat yeterli seviyede ingilizcem olmadığı için bazı yerleri anlamakta güçlük çekiyorum. Türkçe forum o kadar aktif değil, sorularıma yanıt alamıyorum. Tecrübelerimizi kıyaslayarak mesafe katedebileceğimizi düşünüyorum. Oynadığınız süre zarfında;

    -Antrenman sistemi(oyuncu gelişimi),
    -Antrenman bonusu,
    -Taktik dizilim ( gerek sabit gerek rakibe karşı),
    ve başka eklemek istediğiniz konular varsa fikir alışverişinde bulunabiliriz.

    İyi oyunlar.

  4. #4
    Turkish Forum Moderator Ercan Mehmet Minkil's Avatar
    Join Date
    Nov 2014
    Location
    Turkey
    Posts
    2,825
    Quote Originally Posted by aic View Post
    Merhabalar,

    Yabancı forumlarda çokça şey yazılıp çiziliyor fakat yeterli seviyede ingilizcem olmadığı için bazı yerleri anlamakta güçlük çekiyorum. Türkçe forum o kadar aktif değil, sorularıma yanıt alamıyorum. Tecrübelerimizi kıyaslayarak mesafe katedebileceğimizi düşünüyorum. Oynadığınız süre zarfında;

    -Antrenman sistemi(oyuncu gelişimi),
    -Antrenman bonusu,
    -Taktik dizilim ( gerek sabit gerek rakibe karşı),
    ve başka eklemek istediğiniz konular varsa fikir alışverişinde bulunabiliriz.

    İyi oyunlar.
    Selamlar

    Sorularınızı bu başlık altında sorabilir ve yanıtını alabilirsiniz.

  5. #5
    aic
    aic is offline
    Newbie
    Join Date
    Nov 2018
    Posts
    2
    Quote Originally Posted by Ercan Mehmet Minkil View Post
    Selamlar

    Sorularınızı bu başlık altında sorabilir ve yanıtını alabilirsiniz.
    Öyleyse sizinle başlayalım,

    1)Malum eskiden kaleci antrenmanı ile oyuncu geliştirirdik fakat bunu kaldırdılar. Yabancı forumlarda birçok şey yazılıp çiziliyor hesaplanıyor ama karışık geldi açıkçası, bu konudaki fikirleriniz nelerdir ?

    2)Maç esnasında kullanılan antreman bonusları tam olarak nasıl işler, mantığı nedir ?

    3)Taktik dizilim ve emirler... Rakip amc/dmc, kendi amc/dmc oyuncumuz hangi durumlarda oynatılır ? Yani rakipte amc varsa benim dmc kullanıp kullanmamam ne kadar fark yaratır veya rakipte amc olmadı halde dmc kullanmam beni ofansif anlamda geriye düşürür mü ? Kendimden güçlü bir rakiple oynarken komutlar nasıl olmalıdır ?

    şimdilik aklıma gelenler bunlar.

  6. #6
    Turkish Forum Moderator Ercan Mehmet Minkil's Avatar
    Join Date
    Nov 2014
    Location
    Turkey
    Posts
    2,825
    Quote Originally Posted by aic View Post
    Öyleyse sizinle başlayalım,

    1)Malum eskiden kaleci antrenmanı ile oyuncu geliştirirdik fakat bunu kaldırdılar. Yabancı forumlarda birçok şey yazılıp çiziliyor hesaplanıyor ama karışık geldi açıkçası, bu konudaki fikirleriniz nelerdir ?

    2)Maç esnasında kullanılan antreman bonusları tam olarak nasıl işler, mantığı nedir ?

    3)Taktik dizilim ve emirler... Rakip amc/dmc, kendi amc/dmc oyuncumuz hangi durumlarda oynatılır ? Yani rakipte amc varsa benim dmc kullanıp kullanmamam ne kadar fark yaratır veya rakipte amc olmadı halde dmc kullanmam beni ofansif anlamda geriye düşürür mü ? Kendimden güçlü bir rakiple oynarken komutlar nasıl olmalıdır ?

    şimdilik aklıma gelenler bunlar.
    Selamlar ;
    Oyunumuzda bulunan tüm açıkları bizzat biz moderatörler gördüğümüzde iletip kapattırıyoruz.Antrenman mevkisine göre oyunucunuzun hangi beceriye ihtiyacı olduğunuzu düşünüyorsan ona göre antrenman yaptırmanı tercih ederim.Becerisi yüksek olup yanlış antrenman yaptıranları birçok kez gördüm.Bunların oyuncuları pek bir işe yaramaz.

    Maç esnasında oyuncuların daha çok yapmak istediğin bonus üzerine istatistik arttıran bir seçenektir. Mesela karşında güçlü bir rakip varsa ve yenilmeyi göze almıyorsan defans yapıp kontra atak seçeneği ile bunu etkileşimli arttırabilir oyunu dengede tutabilirsin.Tabi o an oyuncularınızın istatistikleri de çok önemli. Yoksa sizin 9 yıldızlı olup her zaman 10 derecesinde oynamasını beklemeyin. Bunlara dikkat ederek maçları oynarsanız daha mantıklı bir bonus seçebilirsin.Kolay rakipse hücum seçin veya dengeli rakipse topa sahip olma kısa pas seçeneklerine yoğunlaş.Mevkilerde karşı rakibin ne taraf kötü istatistik varsa ordan sürükle pas atış yönünü bu vb olağan durumlardaki görüş şekline göre değişen maç durumlarıdır.

    Benim takım 9 yıldızlı olduğu için karşıma düşük rakip geldikçe kolay kazanıyorum.Denk gelen rakipler zorluyor tabi ki de. DMC oyunun istatistiğine etki yapabiliyor zorlu rakipler önünde iseniz.

    Ben 4-2 Mc -2 (Aml Amr) - 1 Amc - 1St şeklinde bir dizilimle çıkıyorum ve rakibin nabzına göre bu bonus ve pas şekli,pas yönünü anlık olarak şekillendiriyorum. Siz her maçta çok sık eğer oyuncu kötü diyip hadi çıkartıp başkasını alayım derseniz bazen daha kötüye gidiyor sabrederek oynayarak ve iyi oyuncunuzun becerilerinde ne eksik ise onları takviye ederek ilerleyin. Oyuncu oynadıkça istatistiği bir şekilde beceri antrenmanları ile gelişiyor. Tabi bunları yapmak zaman ve biraz sabıra dayanıyor.

    Forumlarda birçok şey görüyoruz bazı menajerler inceleme altında ve bu tarz şeyleri bizler dışardanda izliyoruz. Eğer sizlerde farklı açıklık veya bunu pazarlamaya çalışan varsa ilk biz bunları görüp sonucunda oyunlarının banlanmasına kadar bir süreç işletiyoruz.

    Oyunla alakalı önceden soru-cevap kısımları mevcut. Ve oyunun kendi sitesinde temel bilgilerde yazmakta oradan da en ufak şeyde yararlanabilir bulamadığın ne var ise tecrübe edindiğimiz kadar sizlere aktarabilirim. Unutmayın ki her oyuncuda ki Yıldız sayısı sizi yanıltmasın bunların doğru ve uygun şekilde beceri antrenörü yapılmış olanı etkilidir.
    Last edited by Ercan Mehmet Minkil; 11-09-2018 at 03:20 AM.

  7. #7
    Newbie
    Join Date
    Oct 2017
    Posts
    25
    Teşekkür ederim, bilmukabele.

  8. #8
    Newbie
    Join Date
    Oct 2017
    Posts
    25
    Quote Originally Posted by aic View Post
    Merhabalar,

    Yabancı forumlarda çokça şey yazılıp çiziliyor fakat yeterli seviyede ingilizcem olmadığı için bazı yerleri anlamakta güçlük çekiyorum. Türkçe forum o kadar aktif değil, sorularıma yanıt alamıyorum. Tecrübelerimizi kıyaslayarak mesafe katedebileceğimizi düşünüyorum. Oynadığınız süre zarfında;

    -Antrenman sistemi(oyuncu gelişimi),
    -Antrenman bonusu,
    -Taktik dizilim ( gerek sabit gerek rakibe karşı),
    ve başka eklemek istediğiniz konular varsa fikir alışverişinde bulunabiliriz.

    İyi oyunlar.
    Merhaba.

    Üzgünüm, geç iştirak edebildim.

    Oyun ile ilgili önemli detaylara değinmek istiyorum. Bu yazı içeresinde sorularınıza da cevap bulacaksınızdır. Diğer önemli konularda cevaplandırılmış olacak. Uzun bir yazı olacak. Sonuna kadar okunduğunda fayda sağlayacağını düşünüyorum.

    O zaman başlayalım.

    Sorulara ilişkin konulara geçmeden önce birkaç konuya değinmek istiyorum.

    “Top Eleven; şöyledir, böyledir, futbol aklıyla değil, belli kalıplar ile oynanır” gibi söylemleri pek çok kişiden işittim. Bu görüşe saygı duymakla beraber büyük bir kısmına katılmıyorum. Top Eleven özgün bir oyundur. Kendine has özellikler taşır, bir tutam fantastiktir, fakat futbol mantığı ile birlikte bu özellikleri kullanıcıya sunar. Sonuçta futbol menajerlik oyunudur. Basma kalıp ve belirli taktikler Üzerinden oynanıldığında başarılı olunacağı görüşünün hegomonyasına kapılmanın gereksiz olduğunu vurgulamak için bu konuya değinme ihtiyacı duydum.

    Şimdi gelelim benim düşüncelerime ve ne şekilde hareket ettiğime. Ben futbol prensipleri doğrultusunda işlemlerimi şekillendiriyorum. Saha içindeki olasılıklar, antrenman denklemleri, saha dışı planlaması.

    Yanlış anlaşılsın istemem; söyleyeceklerim kanun değil, en iyisini ben yaparım iddiasında da bulunmuyorum. Ne şekilde oynadığımı bilgim ve tecrübelerime göre anlatacağım.

    Oyun süremin büyük bir bölümünde Barcelona futbol takımının modellemesini rol edindim. 4-1-2-3 formasyonunda oynadım. Yıldız faktörüne odaklı değil, takım oyununa odaklı futbol şekliyle. Gole en kolay pas ile ulaşılır mantalitesi.

    DMC: Defansif Beceriler, Pas, Yaratıcılık, Kondisyon, Güç

    MC: Defansif Beceriler, Pas, Top Sürme, Yaratıcılık, Kondisyon, Hız

    AML/AMR: Pas, Top Sürme, Orta, Bitiricilik, Yaratıcılık, Kondisyon, Hız

    Yukarıda gördüğünüz mevkilerin, yukarıda gördüğünüz beceri puanlarını kriter edindim. Ya bu yönde oyuncular aldım, yada oyuncuları bu yönde geliştirdim. Şut becerisinin geliştirilmesi bu mevkilerim içinde söz konusu değildi. Pas oyunu oynamak istiyorum. Top kontrolü ve oyunu şekillendiren tarafın takımım olmasını istiyorum. Gerek defansif, gerek merkezi, gerekse de ofansif orta alan oyuncularım skora değil, en az top kaybı ile, forvetimi en iyi şekilde pozisyona sokabilmeli. Gol ayağım, sahadaki hedef adamım, forvetlerim. Tabi ki diğer isimlerde skora katkı yapıyor. Mesela ceza sahasında topla buluşması muhtemel olan (AML VE AMR) mevki oyuncularımda bitiricilik becerisini geliştiriyorum. Takımım skoru rakip ceza sahası içerisindeki pozisyonlardan bulmalı. Bir başka değişle topu rakibin sahasına yıkmak. Bu düşüncemin başarıyı getirmesi uzun sürmedi. Hedeflediğim futbolu ve başarıları yakaladım.

    Geçen sezon forvet oyuncum toplam 50 maçta 71 gol atma başarısını gösterdi. (Aşağıdaki görselde de sezon istatistiğini göreceksiniz.)

    Maçlarda ki isabetli pas oranım %87 - %93 arasında.

    Topa sahip olma oranlarım: Dengimdeki rakip takımlara karşı %52, orta seviye rakip takımlara karşı %60, güçsüz rakiplere karşı %67 seyrinde.. (Deplasman maçları için geçerli olan oranlar. Sahamdaki maçlarda bu oranlar daha da yükselmekte.)

    Şut, korner, serbest vuruş sayıları genellikle rakibimin lehine.

    Maçı kontrol eden, maçı domine eden taraf takımım oluyor.

    Orta saha oyuncularının topu tutma ve servis etme becerisi ne kadar yüksek olursa o kadar pozisyona girilir, ne kadar pozisyona girilirse gol atma şansı o kadar yükselir. Bu aynı zamanda rakibin pozisyona girebilme ihtimalini en aza indirmek anlamına geliyor. Top ayağınızdayken rakibe defans yapıyormuş gibi...

    Takım Anlayışı: Normal

    Pas Yönü: Ortadan

    Pas Atma Şekli: Kısa

    Kontratağa Zorla: Kapalı

    Pres Tarzı: Alçak

    Top Çalma Tarzı: Normal

    Markaj Tarzı: Bölgesel

    Ofsayt Taktiği Uygula: Kapalı

    Taktik emirlerim yukarıda görüldüğü şekilde.

    *İstenilen sonuçlardaki en önemli husus ne saha dizilişi, ne taktik emirler. Futbolcularınızın becerileri oluşturduğunuz taktik emirleri ve saha dizilişine uygun değilse, istediğiniz verimliliği alamazsınız. Oyuncularınız ve tüm saha içi eylemleriniz birbirini tamamlıyor olmalı.

    *Oyunun başarı anahtarı, oyuncu gelişimi ve doğru antrenman denklemidir.

    # Neden (MC, AML, AML) oyuncularının servis becerileri yanında şut becerisi de geliştirilmiyor? Böyle bir soru yada düşünce oluşacaktır. Şut becerisini geliştirdiğimizde diğer beceri seviyelerini istediğimiz düzeye çıkaramıyoruz. (İstediğim en düşük düzey %175) Hem şutun, hem de diğer ofansif becerilerin yüksek düzeyde geliştirilebileceği bir antrenman denklemi kurulamıyor. (Bunun nedenini, konu antrenman bölümüne geldiğinde daha ayrıntılı anlatacağım.) Bu mevkiler içerisinde bu söz konusu. Burada tercih kişinin takımını nasıl oynatmak istediğiyle ilgili oluyor.

    Kısa bir şekilde örneklendireyim. Maç içerisinde topla 10 kez buluşan bir oyuncunun muhtemel eylemleri: Ayağına gelen 10 topun 6’sını pas olarak, 3’ünü top sürme olarak, 1’şut olarak kullanır. Yanılmıyorsam, üç aşağı beş yukarı bu şekilde kullanır. 3 beceriyi mükemmel şekilde geliştiremiyoruz. Takım oyunu oynuyorsak top sürme ve pas becerilerini ortalamanın üstünde geliştirmeliyiz. Futbolcu becerisine dayalı futbol anlayışına göre oynuyor, her oyuncudan ve dışarıdan da skor olabilme beklentisindeysek şutları ortalamanın çok çok üstüne çekmeliyiz. Dikkat ettiyseniz takım oyunu formatındaki beceri puanları için ortalamanın üstü demiştim. Çünkü maç içerisindeki şut sayısı, pas ve top sürme sayısına göre çok azdır. Az olan bir eylemden yeteri kadar gol çıkartabilmek için o özelliğin çok daha yüksek seviyelerde olması gerekir. Çünkü ceza sahasına sokulabilecek pozisyon sayısı daha az olacak, ST mevkisi daha az pozisyona sokulacak. Gol umudu şutlar olacak. Bu yüzden oynayış şekli tercihine göre oyuncular geliştirilmeli. Bu daha iyidir, öteki daha kötüdür diyemem. Bahsettiğim iki oyun anlayışı da futbolda en yaygın olan oyun şekillendirmeleridir. Takımınızı izlerken hangi oyun şeklini izlemekten keyif alıyorsanız, onu uygularsınız. Benim keyfim takım oyunu yönünde. İki oyun biçiminin de avantajları ve dezavantajları vardır. Mesela takım oyunu diye nitelendirdiğim oyun biçiminde, defansınıza daha az iş düşer, bu rakibinize karşı daha az önlem alma gerekliliği demektir. Oyunu şekillendiren ve topu tutan tarafsınızdır. Kendi oyununuza bakarsınız, ne oynadığınızı bilir, aşağı yukarı her maç birbirinin kopyasıdır. (Mesela ben hemen hemen hiçbir rakibe önlem almaksızın, oyunda değişikliğe gitmeksizin oynamaktayım.) Dezavantajına gelirsek, belki daha çok şey söylenebilir fakat ben en temelini söylemek istiyorum, maçları canlı izlemek gerekliliği. Canlı izleyemediğiniz maçlarda topla oynamanız düşer, ST oyuncunuz çok daha az pozisyona girer. Atmanız gereken gol yükünü sırtlayabilecek şut özellikli oyuncularınızın olmaması maçlarda istenmeyen sonuçlar almanıza sebebiyet verecektir. Peki ya diğer oyun şeklinde bizi bekleyenler nelerdir? Maçın oynanış şeklini muhtemelen rakip belirler. Topa sahip olan tarafın rakip olması muhtemeldir. Bu defans yapan oyuncularınızın daha iyi defans becerisine sahip olması gerekliliğini doğurur. Gol bulabilmek için pozisyona girebilme zorunluluğu yoktur. Her ayaktan, her bölgeden gol gelecektir. Diğer sistem kadar maçı canlı izleme zorunluluğu yoktur. Bu sistemi denememe rağmen, sistem hakkındaki düşüncelerimin büyük oranda isabetli olduğunu düşünmekteyim. Maçlarının büyük bir oranını canlı izleyemeyenlerin bu sistemi kullanmalarını mantıklı buluyorum.

    *Olasılıkları en iyi şekilde tahlil edip, olasılıklara en uygun denklemi kurar, kaynaklarınızı da denklemlerinize göre en verimli olacak şekilde planlarsanız başarı kaçınılmaz olacaktır.

    Sanırım, altı sezon kadar önce yeni bir sisteme geçiş yaptım. Carlos Bilardo’nun, orta sahaya bir fazla yazmak, Maradona’yı da daha etkin kullanabilmek adına oluşturduğu 3-5-2 sistemi. (Arjantin’e dünya kupasını getirdi.) Ben daha modernize edilmiş biçimiyle kullanıyorum. “AMC” mevkisi yerine, ofansif yönü daha iyi “MC” mevkisi oluşturdum. Daha gerisindeki iki MC mevkisinin biraz önünde, böylelikle üçlü defansın oluşturabileceği savunma zaafiyetini bir seviye daha tolere edecekti. Bazı özelliklerinden feragat edip şut becerisini de yukarıya çektim. Ofansif oyun kurucu, savunma yapabilen ideal 10 numara. Defans kanatlarımı çift mevkili oluşturdum. “DR+MR, DL+ML” şeklinde. Kanat defansın en uç bölgesinde yer alıyor. Top takımımdayken yaptıkları katkı ile orta sahayı beşlemiş oluyorum. Top rakipteyken bulundukları bölge sınırları içerisinde de defansı beşlemiş oluyorlar. Çit yönlü defans oyuncusu görevindeler. Maçın seyrine göre orta alana çekebiliyor, hücuma katkılarını da artırabiliyorum. Aşağıdaki görsellerden formasyonuma da bakabilirsiniz. Taktik emirlerimde yukarıda belirttiğim biçimde. Yeni sisteme geçiş süreci bana birkaç sezon pahalıya patladı. Masraflar ve başarısızlık. Kadro oturmaya başladıkça meyvelerini almaya başladım. Zaten oyun şeklimi ir tık ileriye taşıyacağını düşündüğüm için geçtiğim bir sistemdi. Son 2 sezonumda 5 kupa aldım, kalan 1 kupayı da finalde kaybettim. Daha birkaç mevki oyuncusu eksik, bunları da zamanla tamamladığımda daha güzel işeler çıkartacağımı düşünüyorum.

    Rakibe göre önlem alıp almadığım sorusuna da şu şekilde cevap verebilirim: Hemen hemen hiçbir rakibe önlem almıyorum. Maç içerisinde zafiyetini yaşadığım noktalarda değişikliğe gidiyorum. Maçın seyrine göre. Gol arıyorsam yada topla oynamamı artırmak istiyorsam “DR+MR/DL+MR” oyuncularımı orta sahanın ortasına kadar çekiyorum. Pozisyona girebiliyor, gol atamıyorsam, bonusumu hücum olarak kullanıyorum. Daha da gerekliyse taktik emirlerimdeki takım anlayışımı hücum yada sert hücum olarak değiştiriyorum. Gol yememek için oynuyorsam, bu anlayışımı sert savunma olarak değiştirip, pas şeklimi uzun, ofsayta zola seçeneğimi de açık olarak değiştiriyorum. Yani maçın içindeki aksayan bölgelerime iyileştirme, skora göre değişim diyebiliriz. Rakipten daha kaliteli kadroya sahip olduğunuz da maçtan önce önlem alma gerekliliğiniz nadiren oluyor. Ne oynadığınızı da biliyorsanız zaten maç içerisinde neye iyileştirme yapmanız gerektiğini kolaylıkla anlayabiliyorsunuz. Bu kendi futbolunu oynamaktır. Bu bölümü de bitirdiğimize göre saha dışı planlamasına geçebiliriz.

    Saha dışı planlamasının en önemli argümanı kulüp kaynakları diye nitelendirdiğim paketlerimiz. Bu paketleri en az kullanarak, en kaliteliyi nasıl uygulayabiliriz? Kullandığımız gerek token olsun, gerekse dinlenme paketi, yaptığımız yatırımın ne kadar doğru yapıldığı ve ne kadar kullanılabilir olduğu ile ilgili verimlilik ölçüsü ortaya koyuyor. En az kaynağı kullanıp, en çok süre de kullanabilmeliyiz. Bu ölçülere uyulduğunda oyunun kullanıcısı sunduğu kulüp kaynakları fazlasıyla yeterli oluyor. Dinlenme paketine büyük ölçüde iş düşüyor. Hemen hemen bütün gereksinimlerimi dinlenme paketi ile çözüyorum. Sezonda ortalama yaklaşık 900 dinlenme paketi toplanabiliyor. Her sezon ilk 11 için sadece bir transfer yapıyorum. Biriken sayıdaki dinlenmelerimin 500 tanesini oyuncunun gelişimi için kullanıyor, kalan kısmı kumbara da tutuyorum. Kumbarada tuttuğum dinlenme paketi, oyuncunun oynayacağı 11 sezon boyunca, iki maç olan günlerde, iki maç arasında bir dinlenme paketi kullanımı olarak tutuluyor. Yani sezonda tüm kupalarda finale kadar giderseniz, 2 maç oynayacağınız gün sayısı en fazla 26 olur. “26(Gün)x11(Sezon)=286 Dinlenme Paketi” Hemen hemen her geliştirdiğim oyuncuya, oyuncu 11 sezon oynayıp, yerine bir başka geliştirilen oyuncuya bırakana denk kullandığım dinlenme paketi sayısı en fazla 800 oluyor. Gördüğünüz üzere her sezona bir futbolcu mantığıyla, her sezonda toplanabilecek dinlenme paketleri yetiyor, hatta artıyor bile. Kalan 100 küsür paketi ister keyfe keder, isterseniz yine futbolcunun yaşı ilerlediği bir dönemde kullanabilirsiniz. Oyuncuyu iyi ve doğru bir şekilde geliştirirseniz 11 sezon oynatabilirsiniz. Bu da kullanılan tek bir paketin boşa gitmemesi anlamına geliyor. Peki, her sezon yerine yenisini alacağım oyuncuyu alırken hangi özelliklerine dikkat ederek alıyorum? Kanat bölgesi ve duran top kullanan oyuncuların çift ayaklı olması iyi olur. Kanat bölgesi ve orta saha oyuncuları kısa boylu, stoperler ve forvetler uzun boylu. Ne kadar önemli olduğunu gözlemleyememiş olsam da genellikle bu fiziki kriterlere dikkat ediyorum. Bu bir tarafa. En önemli taraf ise alınacak oyuncunun yüzdesi. Ben yüzdesi en düşük oyuncuyu alıyorum. Yüzdesi en düşük oyuncu istediğiniz becerileri en iyi geliştirebileceğiniz oyuncudur. Oyuncunun becerisindeki gelişimi belirleyen ikinci bir faktör ise oyuncunun kalitesidir. Peki kalitesini nasıl anlayabiliriz? Ben her sezon alacağım mevki doğrultusunda birkaç oyuncu alıyorum. Oyuncuların özel yeteneklerini açıyorum ve hepsine aynı türde, aynı kondisyon seviyesi kadar antrenman uyguluyorum. Gözlemlerime göre; 50 Kondisyon harcandığında özel yeteneği 3 puan gelişen orta, 4 puan gelişen iyi, 5 puan gelişen en üst seviye (ki az denk gelir, bulursanız tercihiniz kesinlikle bu oyuncu olmalı) olmak üzere kaliteyi ölçeklendirdiğim bir tanımlama getirdim. 4 puan gelişenin altındaki oyuncuları direkt tekrar satışa koyuyorum. En yüksek gelişebilirliğe sahip oyuncuyu kadroma kazandırmak için kullanıyorum. Birkaç oyuncuya ödediğim token sayısı da 5’i geçmiyor. En düşük oyuncu neden daha iyi gelişir, bunu antrenman bölümünde vereceğim örnek ile birlikte net olarak anlamış olacaksınız. Gördüğünüz gibi daha iyi gelişim için yapmış olduğum şey, tokenlerimin de elimden uçup gitmemesine sebep oluyor. Oldukça karlı bir planlama. Kaynaklar doğru bir planlama ile kullanıldığında, başarılı olmak için oyun dışı kaynaklara gereksinim duymazsınız. Bu bölümle ilgili bahsetmek istediğim son bir konu var. Oyuncu moral seviyelerinin, oyuncu kondisyonu kadar önemli olduğunu söylemeliyim. Maçlara çıkmadan önce, oyuncu morallerinin, en az “çok iyi” seviyesinde olduğuna dikkat edin. En düşük seviyemiz bu olmalı. Düzenli uyguladığınızda, belli bir periyot sonrasında, günlük gelen moral paketi hediyelerinin, günlük moral paketi harcamalarınızı karşılayacağını, hatta artarak birikmeye başladığını göreceksiniz. Planlamaya uymanız dahilinde moral paketleriniz sıfır vurmayacaktır, merak etmeyin. Evet, bu bölümü de bitirdiğimize göre; sıra geldi en önemli olduğunu düşündüğüm konuya, antrenman konusuna geçmeye.

    *Doğru antrenman programı başarının anahtarıdır.

    En önemli konumuza gelmiş bulunmaktayız. Antrenman programını 2 şekilde tanımlandırdım; oyuncu geliştirme antrenmanı, günlük antrenman.

    Takıma kazandırdığım yeni oyuncuya oyuncu geliştirme programını uygulayarak, yeni oyuncuyu oynayacağım oyun şekline göre şekillendirmiş ve kadrodaki yeterliliğini sağlamış oluyorum. Her yeni oyuncu için bir kez uyguluyorum.

    Oyunu geliştirme programı uygulanmış bir oyuncu, kadro oyuncusudur. Dolayısıyla takımdan ayrılana kadar gün içerisinde uyguladığımız günlük antrenman programı ile antrenman yapmaya devam ettirilir.

    Bu iki antrenman programı da birbirinden farklıdır.

    Bir örnek vererek hem antrenman sisteminin temellerini görelim, hem de program mantığının anlaşılır kılalım.

    Örneğimizi “MC” mevkisi üzerinden şekillendirelim.

    Beyaz Kutucuklar (Normal): Top Çalma, Markaj, Pozisyon Alma, Cesaret, Pas, Top Süreme, Şut, Kondisyon, Hız, Yaratıcılık.

    Gri Tonlu Kutucuklar: Kafa Vuruşu, Orta, Bitiricilik, Güç, Agresiflik.

    Kullanılan antrenman çeşidinin içerisinde beyaz renkli olan beceri puanları 1 gelişirse, gri tonları 0,5 gelişir. Yani gri tonlular beyazların yarısı kadar gelişecektir. Gri tonla belirlenen beceri özellikleri zaten futbolcunun kullanma gerekliliği olmayan özellikleridir. Mesele oyuncuya bir miktar “Germe” antrenmanı uyguladığımızda; Kondisyonu ve hızı 10 artmışsa, gücü 5 artmış olacaktır.

    Oyuncunun gelişim seviyesi, oyuncunun kalitesi, oyuncunun yaşı ve kullanılan antrenman çeşidine göre değişir. Yukarıda kaliteli futbolcu nasıl anlaşılır onu anlatmıştım. Yaşının mümkün olduğunca küçük olmasına dikkat etmeliyiz. Ben transfer yaparken 18-19 yaşındaki oyuncuları takımıma kazandırıyorum. Peki antrenman sistemi? Bu konu en önemli konumuz. Daha önceden belirttiğim üzere oyuncunun seviyesi kurabildiğiniz denklem kadarıyla başarılı olur. En iyi denklemi çıkartabilir olmalısınız. Hiçbir antrenman programı yanlış değildir, daha iyi denklemler vardır ve bunun kazanımı olan daha gelişmiş oyuncular. Gri tonlu ve beyaz olanların farklılığı burada önem kazanıyor. Çünkü arka planda çalışan, yani bizim gözümüzle göremediğimiz gelişim seviyesi şu şekilde çalışır: “Germe” antrenman çeşidini kullandığımızı varsayalım. Kondisyon, Güç, Hız becerilerini geliştirir. Arka planda çalışan sistem; oyuncunun kondisyon, güç ve hız beceri puanlarının aritmatik ortalamasını alır. Bu antrenman sistemine göre; hız ve kondisyonunu geliştirmek istediğimiz MC mevkisi oyuncusuna iki tip antrenman örneği verelim:

    MC, Kondisyon:75, Güç:25, Hız:50 olduğunu varsayalım:

    Germe: 75+25+50=150, 150/3=50

    Uzun Koşu: Kondisyon+Hız/2, 75+50=62,5

    Germe antrenmanı uyguladığımızda 50, Uzun Koşu antrenmanı uyguladığımızda 62,5 seviyesinden işlemi yapar sistem. (Gözle görülemez, yazılı bir kuralı yada açıklaması yoktur, gözlemlerimden ortaya çıkarttım.) Yani sistem oyuncu gelişim seviyesini, kullanıla antrenman çeşidinin içerisinde bulunan puanların aritmetik ortalamasına göre ölçütlendiriyor. Çalışma sistemi bu olduğuna göre, kondisyon ve hızı geliştirmek istediğinizde germe antrenmanı ile geliştirmek uzun koşu ile geliştirmekten daha akılcı. Bu bir örnekti. Her mevki için bu farklılık gösterir.

    Gri tonluların düşük olması bu nedenden ötürü önemlidir. Geliştirmek istediğiniz özelliklere uygun antrenmanı seçerken dikkat edilmeli. Seçilen antrenmanın içerisinde gri tonlu becerilere puan veren en az bir beceri özelliği de olmalı. Bu oyuncunuzun daha kolay gelişmesini sağlayacaktır. Gri tonlu özellikler daha az gelişeceği için, antrenman çeşidinde bulunan diğer beceriler daha çok gelişecektir.

    Ne kadar antrenman çeşidi kullanırsanız kullanın, oluşturacağınız antrenman programında her özelliğe sadece 1 defa beceri puanı verecek şekilde antrenman programı oluşturun. (Beyaz renk tonlular için. Gri renk tonuna 2 defa olabilir, 3 olmamalı.) Örneğin; Hız, Pas ve Koşu antrenmanını kullanıyorsanız, aynı oyuncuya Germe antrenmanı uygulamayın. İkisinde de hız becerisi puan kazanacağı için denklem bozulur. Hız artar, diğerleri düşük kalacaktır. Bu bir denklemdir, biri çok gelişirken diğeri az gelişecektir. Mesela kondisyon için başka bir antrenman çeşidi kullanın. Geliştirmek istediğiniz becerilerin tamamını kapsayacak antrenman çeşitlerini bulmalısınız. Oyun sizden bu yönde bir beceri göstermenizi istiyor.

    Antrenman sisteminin nasıl çalıştığını anlattıktan sonra sıra geldi iki parçaya böldüğüm antrenman programına. Bir mevki için öncelikle günlük antrenman denklemi çıkartırım. Mesela MC mevkisi için “Şut, Pas ve Koşu” denklemim içerisindedir. Kurduğum denklemde, pas, şut ve hız özelliğine veren başka bir antrenman olmadığı için tek ihtimal bu antrenmanı kullanmaktır. Kurduğum antrenman denklemi tamamlanmıştır. Sonra sıra gelir oyuncu gelişimi programını oluşturmaya. Bu nedir, mantık nedir? Bu benim bazı becerileri diğerlerinden fazla geliştirebilmem için oluşturduğum sistemdir. Günlük antrenman ile geliştirdiğim özellikleri söylemiştim. Takımımın da pas oyunu oynadığını yazını başında anlatmıştım. Şimdi ben aralarındaki farkı oluşturmazsam oyuncum şut, hız, ve pası eşit geliştirecektir. Yani benim için önemsiz olan şut gereksiz gelişirken, pas becerisi de düşündüğüm seviyesinin altında kalacaktır. İşte oyuncu gelişimi antrenmanı da tam olarak burada devreye giriyor. Ayrı bir antrenman programı hazırlayarak, günlük antrenman programında arasında fark oluşturamayacağım beceri çeşitlerini belirlediğim ölçülerde geliştiriyorum. Mesela içerisinde şut ve hız bulunmayan, ve içerisinde diğer kriterlerede uyacak şekilde pas becrisi gelişimi bulunduran bir antrenman çeşidi ile pas ile şutun arasını açıyorum. Örneğin; 50 olarak kalırken, pası 150 seviyesine çıkartıyorum. Hızı da başka bir antrenman çeşidiyle yine ayrı kriterlere sağdık kalarak geliştiriyorum. Hızı da 150 seviyelerine çıkarttığımı düşünelim. Şimdi aritmetik ortalamasını alalım.

    150+150+50=350,

    350/3=116,6

    Oyuncu gelişimi antrenmanını bitirip günlük antrenmanı uyguladığımız da Pas, Koşu ve Şut antrenmanı 116,6 seviyesinden işlem yapacaktır. Kolay gelişmeye devam edecektir. Pası ve hızı daha da iyi seviyelere getirmemiz olası. Gözlemim kadarıyla işlem seviyesi 140 oluncaya kadar gelişim ideal kolaylıkta sağlanmakta. 140 seviyesinden sonra giderek azalmaktadır. Bu mantığa göre pas ve hızı 200 seviyesine ulaştırmak makul derecede kolaydır. İyi bir seviye, öyle değil mi? Ama arasındaki farkı koymasaydık ve üçü aynı anda gelişmeye devam etseydi, üç özellikte 150’leri bile zor görecekti. Kimine göre yeterlidir fakat ben yetersiz buluyorum. Şut olmasada olur benim oyuncumda, çünkü oyun planlamam d bu yönde. Bu yüzden en az sayıda olup diğer özelliklerin artmasına vesile olmalı. Bu şu anlamada gelmiyor: Şutu özelliği az olan bir oyuncu az şut çeker. Hayır, oyuncunun şut olasılığı aynıdır. Şutu az da olsa çok da olsa, hatta tepe değeride olsa, şut çekme oranı belirli bir olasılıkta kalacaktır. Burada tercih sizindir, hangi planlamada oynuyorsanız o oyun şablonuna en uygun değerleri siz seçeceksiniz. (Aşağıya son geliştirdiğim MC oyuncusunu da görsel olarak paylaşacağım. Görerek de tatbik etmiş olacaksınız.)Sanırım eksik kalan bir nokta kalmadı. Umarım özelliklede antrenman sistemi anlaşılmıştır. Çünkü oyunun en önemli kısmı, en hata yapılan kısmı.

    Son olarak bonus gelişimine de değinerek konuyu yazımı bitireceğim.

    28 kişilik kadromun, ilk 18’ini sadece maçlar için kullanıyorum. Geriye kalan 10 kişilik kodro dışı oyuncularımı sadece antrenman bonusu için kullanıyorum. Her mevkiye 4 oyuncu gelecek şekilde olmalı bu 10 kişilik kadro. 2 mevkiyede 4 oyuncu olması için 12 oyuncu olması gerekiyor. Bu da şu demek oluyor: 2 oyuncu çift mevkili olmalı. Yani 4 ofans hattı, 2 orta sahahattı, 4 defans hattı olduğunu varsayalım. Iki defans oyuncusunda da orta saha mevkilerinden biri açık olmalı. Örneğin; “DC+DMC” gibi. Her mevkiyide 4 e tamamladığımıza göre sıra geliyor antrenman programına.

    Isınma, Germe, Video Analizi, Top Çevirme, Teke Tek Bitiricilik, Pas, Koşu ve Şut

    Bu altı antrenman çeşidini aynı anda 8 10 futbolcuya uyguluyorum. Bu antrenmanı da beş defa tekrar ettiğimde bütün antrenman bonusları %10 oluyor. Her maça ful bonus antrenmanı ile çıkıyoum. Toplamda 40 kadar kondisyon yiyor. Günde 48 kondisyon dolduğuna göre, periyodik olarak hergün uygulandığında dinlenme paketi kullanmaksızın sekteye uygulanabiliyor. Sadece bonus için kullanırsanız, her yeni gün periyodikliğine uyarsanız, eksilmeksizin, oyuncuların kondisyonlarıın gün gün gıdım gıdım arttığını da göreceksiniz. Yani sıfır maaliuyetle her maça ful bonus çıkmak bu kadar kolay.

    Yazımın sonuna gelmiş bulunmaktayım. Sonuna kadar okuduyssanız, anladıysanız ve yeni kazanımlar edindiğinizi düşünüyorsanız ne mutlu bana.

    Zaman bulabildikçe yazabildim. Yer yer ufak tefek sürçü lisan etmiş, parça parça yazdığım için farklı betimlemelerle konuyu anlatmış olabilirim. Yazı uzun hak vereceksinizdir.

    Anlamadığınız noktaları sorarsanız, geç de olsa cevap yazacağımdan şüpheniz olmasın. Daha da açmamı istediğiniz konu ya da oyunla ilgili başka bi sorunuz olursa elimden geldiğince cevaplandırmaya çalışırım.

    (Görselleri aşağıya ekleyeceğim)

    İyi, keyifli oyunlar dilerim.



    Geçtiğimiz sezon istatistiği:
    Bir Menajer, Bir Kulüp, Yirmi Bir Sezon, Bin Karşılaşma, Kırk Kupa.-1.jpg



    Formasyonum:
    Bir Menajer, Bir Kulüp, Yirmi Bir Sezon, Bin Karşılaşma, Kırk Kupa.-2.jpg



    Oyuncu gelişimi antrenmanı uygulamadan önceki hali:
    Bir Menajer, Bir Kulüp, Yirmi Bir Sezon, Bin Karşılaşma, Kırk Kupa.-3.jpg



    Oyuncu gelişimi antrenmanı uygulandıktan sonraki hali:
    Bir Menajer, Bir Kulüp, Yirmi Bir Sezon, Bin Karşılaşma, Kırk Kupa.-4.jpg
    Last edited by İsmail; 11-29-2018 at 07:24 PM.

  9. #9
    Banned
    Join Date
    Mar 2018
    Location
    Konya
    Posts
    65
    İsmail bey çok uzun yazmışsın hepsini okumadım ama mantık aynı, yeni başlayan biri oyuncuyu istediği yere koyunca verim alacağını sanıyor, top eleven için bir çok faktör gerekiyor, sistem, sistemde yararlı topçu, topçunun özellikleri, ayrıca pozisyona göre oyuncuda geliştirmek gerekir.
    Sistemine baktın, ben 3 DC 1 dmc 2 MC 1 AMC aml Amr ST ile oynuyorum.
    DC ler en geride, dmc bulunduğu karenin gerisinde, mcler normal, AMC bulunduğu karenin en gerisinde, sağ ve sol açıklar, forvet özelliklerini geliştirdiğimiz için en uçta ST ile birlikte. AMC asist yapıyor oyunkuruyor başarılı, forvet ve açıklar ilk 3 sıradalar gollerde, dmc en az 7 ile oynuyor, ve aynı kadro ile 4-5 sezondur oynuyor her 1 MC degişikligi oldu. Rakibe göre pozisyon almak vb.
    Ben 1 den fazla deneyimle, farklı stratejiler de deniyorum ama tek bildiğim her oyuncunun kapasitesi kalitesi aynı değil, doğru oyuncuyu bulup yetiştirmekte önemli,

  10. #10
    Banned
    Join Date
    Mar 2018
    Location
    Konya
    Posts
    65
    Şuan MC olmadan çift DMC 1 AMC ki sistem deniyorum, şimdilik iyi gibi ama tam ilgilenemedim, 3 DC -2 DMC- ML -MR 1- AMC- 2 ST, kanatlar DML-R de olabilir,

Page 1 of 2 12 LastLast