Quote Originally Posted by Davut Arslan View Post
mehmetkaya o kadar saçmalamışsın ki inan tamamını okumaya gerek bile duymadım. Online bir oyun kurguluyorsan algoritması bellidir. Güçleri birbirine denk takımlar oluşturursun. Ha bazı üyeler her oyunda olduğu ve olacağı gibi ücret ödeyerek bazı avantajlara sahip olur. Burada da takımlar birbirinden 3 aşağı 5 yukarı ortaya çıkar. Real Madrid ile Bursasporun eşit olmaması gibi burada da eşit takım beklenemez. Ancak seviye olan bir oyunda max. kısıtlamaları da seviyeye göre belirlenir. Oyunun algoritması bu yönde olmalıdır. Yani Fenerbahçeysen Nani'yi alabilirsin ancak Messi'ye gücün yetmez. Yetmemeli de.. Bunu Barcelona yapmalı. Yıllarını vermiş, kulübü gelişmiş olmalı. Bizim bahsettiğimiz adaletsizlik bu. Ben her sezon (hergün) takımımı geliştirmek için uğraşayım her sezon başlangıcında en az 8 oyuncu yenileyeyim (ki şu an bile takımımda ilk 11'de 7 oyuncuyu gözlemci haline getirdim ve yetenek geliştiriyorum) ama ligimde 6-7 sıralarda gezeyim. Neden? Benden 3 gömlek üstün takımlarla savaşayım diye mi? Uluslararası avantajları (reklam ve token ücretleri) yok etmek yöneticilerin elinde. Eğer bu sağlanamıyorsa, kasten yapılan birşey vardır. Doların 3 tl olduğu ülkemizde sen 100 tokeni 30 liraya alıyorsan, amerikalı 10 dolara almalı. Bu eşittir. Bizim adaletsizlikten kastımızın ne olduğunu umarım bu kadar örnekle anlatabilmişimdir.
Davut konuya gelmeden önce sana şunu belirtmeliyim: Cümlelerim sana göre ağır gelmiş olabilir. Anlayamamış olabilirsin. Neden anlayamadığın her cümleye saçma diyorsun? Zaten tamamını okumamandan da sana ağır gelmesine şaşmamalı.

Neyse konuya dönecek olursak belki yine okumazsın ama ben yazayım. Okumanı da tavsiye ederim. Bu sefer daha basit cümlelerle anlatmaya çalışacağım. Ben zaten oyunda satın alınan tokenlerin fiyatlarındaki adaletsizliğe katılıyorum ve bu kesinlikle düzeltilmeli. Çıkan reklamlarda da aynı adaletsizlik söz konusu. Token fiyatlarındaki adaletsizliğe fiyatları global olarak ayarlayarak çözüm bulunabilir. Reklamlardaki adaletsizliğe ise çözüm çok daha zor. Çünkü bu sistem firmalara bağlı. Yani Amerika'da 25 firma Top Eleven'a reklam vermek istiyorken Türkiye'de 3 firma reklam vermek istiyor. Bana göre burda tek çözüm reklam fiyatlarını Türkiye'de düşürmek. Firmaların reklam vermek için verdikleri para düşerse daha çok firma reklam vermek isteyecektir.

Neyse o konu da çok farklı bir konu. Ben sana menajerlik oyunlarının algoritmasını anlatayım. Her ligde belli bariz iyi takım diyebileceğimiz 2 veya 3 takım bulunur. Örneğin bizim ligimizde Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş gibi. Ve yine her ligde diğerleri kadar iyi olmasa da iyi diyebileceğimiz 3-4 takım vardır. Bizde Trabzonspor,Konyaspor, Bursaspor gibi. Ve algoritma da buna göre işler. Senin takımın en iyi değil de sonradan söylediğim 3-4 iyi takım arasındaysa ligde 4 5 6 falan olursun zaten. Ben sana demiyorum ki %30 güçle gidip %110 la eşleş. Ama kendiniz %90 güçteyken ne bekliyorsunuz ki? Tabi ki liginizde sizden güçlü 2-3 takım olacaktır.

Son olarak 7 gözlemci oyuncuyla liginde hala 6-7 sıralarında geziyorsan menajerlik oyunlarının en önemli faktörü olan taktiğini ve oyun içi müdahalelerini gözden geçirmeni öneririm.

NOT: Daha önce de belirtmiştim. Ben bu konunun başında gösterdiğin ful 9 yıldızlı şahsın olayına katılmıyorum. Orda gerçekten bir sıkıntı söz konusu. Ama bazen %110 veya %120 lik adamların liginizde olmasını eleştiriyorsunuz. Benim tepkim onaydı.